2018-06 / 7104 Sayılı Kanun İle KDV Kanununda Yapılan Düzenlemeler

SİRKÜLER RAPOR

Tarih:11.04.2018

Sayı:2018/HD-06


Konu: 7104 Sayılı Kanun İle KDV Kanununda Yapılan Düzenlemeler

06 Nisan 2018 tarih ve 30383 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7104 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlar İle 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile KDV kanununda önemli değişiklik ve düzenlemeler yapılmış olup ilgili düzenlemeler ve değişiklikler aşağıda sunulmuştur.

1.3065 Sayılı KDV Kanununun 2.maddesinin 5.fıkrasına eklenen cümle ile, arsa karşılığı inşaat işlerinde; arsa sahibi tarafından konut veya işyerine karşılık müteahhide arsa payı teslimi, müteahhit tarafından arsa payına karşılık arsa sahibine konut veya işyeri teslimi iki ayrı teslim sayılmıştır.

Mali idarenin görüşü daha öncede bu şekilde olmakla birlikte, öteden beri tartışma konusu olan bu husus kanun maddesine konularak artık kesinlik kazanmıştır.

Bu uygulama 06.04.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.

2. 3065 Sayılı KDV Kanununun 8.maddesinde yapılan değişiklik ve ilaveler ile, müzayede mahallinde yapılan satışlar ile fazla ve yersiz ödenen KDV’nin iadesine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.

Buna göre; müzayede yoluyla yapılan satışlarda, müzayedeyi düzenleyenlerin mükellef olduğu hususu kanun lafzında açıkça belirtilmiştir.

Fazla ve yersiz ödenen KDV’nin iadesi için verginin hazineye ödenmiş olması, işlemle ilgili beyanların düzeltilmesi ve fazla veya yersiz hesaplanan verginin satıcı tarafından alıcıya geri verilmesi şart olduğu hüküm altına alınmıştır.

Bu uygulama 06.04.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
 
3. 3065 Sayılı KDV Kanununun 12.maddesinin 1.fıkrasının a bendinde yapılan değişiklik ile, Türkiye’den gümrüksüz satış mağazalarına veya bunların depolarına yapılan teslimlerin, 3065 sayılı KDV kanununun 12. Maddesi kapsamında ihracat teslimi sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
Buna göre; 4458 sayılı Gümrük Kanununun 95 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre faaliyette bulunan gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına yapılan teslimler ihracat istisnasından faydalanacak ve bu teslimler nedeniyle KDV hesaplanmayacaktır.
Ancak burada teslimi yapılacak ürünün satılmak üzere teslim edilmesi gerekmektedir. Gümrüksüz satış mağazalarına kendi tüketimlerinde kullanılmak üzere yapılan teslimler (örneğin bir demirbaş gibi) KDV istisnasından faydalanamayacaktır.
Bu uygulama 01.06.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

4. 3065 Sayılı KDV Kanununun 13.maddesinin 1.fıkrasına eklenen bent ile, Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanmak üzere yapılan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi, mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi ibadethaneler, Diyanet İşleri Başkanlığı denetimine tabi yaygın din eğitimi verilen tesisler, Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla bağışta bulunacaklara yapılan teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilmiştir.

Bu istisna tam istisna kapsamında olduğundan, teslimi yapan satıcılar tarafından yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin iadesi talep edilebilecektir.

Bu uygulama 01.06.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.


5.3065 Sayılı KDV Kanununun 13.maddesinin 1.fıkrasına eklenen bent ile, Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri KDV’den istisna edilmiştir. Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere söz konusu hizmetlerle birlikte sağlanan diğer teslim ve hizmetler istisnanın kapsamına dahil değildir.

Bu istisna tam istisna kapsamında olduğundan, teslimi yapan satıcılar tarafından yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin iadesi talep edilebilecektir.

Bu uygulama 01.06.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

6.3065 Sayılı KDV Kanununun 13.maddesinin 1.fıkrasına eklenen bent ile, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamındaki teknoloji geliştirme bölgesi ile ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde, 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamındaki Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde, 6550 sayılı Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun kapsamındaki araştırma laboratuvarlarında Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara, münhasıran bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere yapılan yeni makina ve teçhizat teslimleri KDV’den istisna edilmiştir. İstisna kapsamında alınan makina ve teçhizatın, teslim tarihini takip eden takvim yılının başından itibaren üç yıl içinde, Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetleri dışında kullanılması veya elden çıkarılması hallerinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir. Zamanında alınmayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlayacaktır.
Bu istisna tam istisna kapsamında olduğundan, teslimi yapan satıcılar tarafından yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin iadesi talep edilebilecektir.

Bu uygulama 01.06.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

7.3065 Sayılı KDV Kanununun 17.maddesinin 4.fıkrasının “c” bendine yapılan ekleme ile, Adi ortaklıkların sermaye şirketine dönüşme işlemleri KDV’den istisna edilmiştir.
Bu uygulama 01.06.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.
8.3065 Sayılı KDV Kanununun 17.maddesinin 4.fıkrasına eklenen “ö” bendi ile Gümrük antrepoları ve geçici depolama yerleri ile gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda, ithalat ve ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören mallar için verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetleri KDV’den istisna edilmiştir.

Bu uygulama 01.06.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

9.3065 Sayılı KDV Kanununun 23.maddesinin 1.fıkrasına eklenen “f” bendi ile, ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce, katma değer vergisi mükellefi olmayanlardan (mükellef olanlardan istisna kapsamında yapılan alımlar dâhil) alınarak vasfında esaslı değişiklik yapılmaksızın satılan ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmazların tesliminde matrahın, alış bedeli düşüldükten sonra kalan tutar olacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre; motorlu kara aracı ticareti ile iştigal edenler (galeriler ve araç bayileri) ile taşınmaz ticareti ile uğraşanların KDV’siz olarak aldıkları ve vasfında değişiklik yapmadan sattıkları ikinci el araç ve taşınmazlarda KDV matrahı, alış ve satış bedeli arasındaki fark olacaktır.

Örneğin; Galericilik işi ile uğraşan “A” şirketinin, KDV mükellefi olmayan “X” kişisinden KDV ödemeden 25.000 TL bedelle aldığı aracı “Y” şahsına ve/veya şirketine 30.000 TL bedelle satması halinde, bu satış nedeniyle beyan edeceği KDV 900 TL ((30.000-25.000)*0,18) olacaktır.

Bu uygulama 01.06.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.
10.3065 Sayılı KDV Kanunun 27. maddesine eklenen bent ile, arsa karşılığı inşaat işlerine ilişkin bedelin tespitinde, müteahhit tarafından arsa sahibine bırakılan konut veya işyerinin, Vergi Usul Kanununun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeli esasına göre belirlenen tutarın esas alınacağı hüküm altına alınmıştır.
Buna göre; müteaahit tarafından arsa sahibine arsa karşılığı teslim edilecek konut veya işyeri tesliminde kesilecek faturanın tutarı, teslim edilecek konut veya işyerinin maliyet bedeline göre belirlenecektir.
Bu güne kadar emsal bedelin nasıl belirleneceği tartışma konusu idi. Bu hükmün kanun lafzına ilave edilmesi ile tartışmalar sonlanmış oldu.
Bu uygulama 06.04.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
11.3065 Sayılı KDV Kanunun 29. maddesinin 2. Fıkrasında yapılan değişiklikle, indirimli orana tabi iadelerde, indirimli oranda teslim ve hizmetin gerçekleştiği dönemden sonra yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen vergilerinde iade hesabına dahil edilebileceği hüküm altına alınmıştır.

Bu uygulama 06.04.2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir.   
12.3065 Sayılı KDV Kanunun 29. maddesinin 3. Fıkrasında yapılan değişiklikle, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden yılda da kullanılabileceği hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, 2017 tarihli bir alım faturasında yer alan KDV, ilgili fatura 2018 yasal defterlerine kaydedilerek, 2018 yılında indirim konusu yapılabilecektir.

Bu uygulama 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.   
13.3065 Sayılı KDV Kanunun 29. maddesine eklenen fıkra ile, Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen katma değer vergisi, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır. Ancak değersiz alacak haline gelen, daha önce Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesine göre karşılık ayrılmak suretiyle gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınan katma değer vergisi, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gelir olarak yazılması şartıyla indirim konusu yapılabilecektir.
Bu uygulama 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.

14.3065 Sayılı KDV Kanunun 30. maddesinde yapılan düzenleme ile, KDV Kanununun 17 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (b), (c) ve (d) bentleri ile (4) numaralı fıkrasının (ı) ve (ö) bentleri uyarınca katma değer vergisinden istisna edilen işlemlerle ilgili olarak yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu kapsamdaki teslimler nedeniyle yüklenilen KDV’ler, mevcut uygulamada ilave edilecek KDV olarak beyan ediliyordu.
Bu uygulama 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.
15.3065 Sayılı KDV Kanunun 30. maddesinde yapılan düzenleme ile, Vergi Usul Kanununun 315 inci maddesine göre Maliye Bakanlığınca belirlenen faydalı ömürlerini tamamladıktan sonra zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen katma değer vergisi ile faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen katma değer vergisinin kullanılan süreye isabet eden kısmının indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu uygulama 06.04.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.   
16.3065 Sayılı KDV Kanunun 32. maddesinde yapılan düzenleme ile, Maliye Bakanlığı’na, imalatçılar tarafından yapılan ihracat işlemlerinden kaynaklanan KDV iadelerinde, yüklenilen katma değer vergisi yerine sektörler itibarıyla ihracat bedelinin belli bir oranına kadar iade yaptırma yetkisi verilmiştir.
Buna göre; imalatçı olan ve Maliye Bakanlığı’nın belirleyeceği sektörde yer alan ihracatçılar, mevcut sistemdeki yüklenilen KDV yerine, Maliye Bakanlığın’ca belirlenecek oranın ihracat bedeli ile çarpımı sonucu oluşacak tutar kadar KDV iadesi talebinde bulunabilecektir.
Bu uygulama 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.
17.3065 Sayılı KDV Kanunun 32. maddesinde yapılan düzenleme ile Tam istisna kapsamındaki teslimler kapsamında yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin iade talebinin, en geç işlemin gerçekleştiği dönemi takip eden ikinci takvim yılının sonuna kadar yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre; iade taleplerinin en geç, iadeye konu işlemin gerçekleştiği takvim yılını takip eden ikinci takvim yılının sonuna kadar yapılması gerekmektedir.
Bu uygulama 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.
18.3065 Sayılı KDV Kanunun 36. maddesinde yapılan düzenleme ile, Maliye Bakanlığı’na, süresi içinde iadesi talep edilmeyen ve indirim yoluyla giderilmek üzere sonraki dönemlere devrolunan katma değer vergisinin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak yazılmasına imkân vermeye ve iade talebinde bulunulabilecek asgari tutarı belirleme yetkisi verilmiştir.
Bu uygulama 06.04.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
19.3065 Sayılı KDV Kanunun mülga 38. Maddesi başlığı ile birlikte yeniden düzenlenerek, hasılat esaslı vergileme müessesesi getirilmiş ve ticari kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilenler ile mesleki kazancı serbest meslek kazanç defterine göre tespit edilenlerden Maliye Bakanlığı’nca belirlenecek sektörlerde bulunanlara, istemeleri halinde hasılat esaslı vergilendirme sistemine geçebilme imkanı getirilmiştir.
Bu sisteme geçen mükellefler, vergiye tabi işlemlerin karşılığını teşkil eden (katma değer vergisi dâhil)  bedel üzerinden, bu Kanunun 28 inci maddesi uyarınca belirlenen en yüksek oranı (%18) geçmemek üzere, Bakanlar Kurulunca ilgili sektör veya meslek grubu için belirlenen oran uygulanmak suretiyle hesapladıkları katma değer vergisini, indirilecek katma değer vergisi ile ilişkilendirmeksizin beyan ederek ödeyeceklerdir.
Hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen mükellefler, kazançlarının tespitinde kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi ile hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre beyan ederek ödedikleri katma değer vergisini işlemin mahiyetine göre gider veya maliyet, yaptıkları teslim ve hizmetler dolayısıyla hesapladıkları katma değer vergisini gelir olarak dikkate alacaklardır.
Hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçen mükellefler, iki yıl geçmedikçe bu usulden çıkamayacaklardır.
Ayrıca Bakanlar Kurulu’na, Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükelleflerinden, yıllık iş hacimleri Vergi Usul Kanununun 178 inci maddesine göre ikinci sınıf tüccarlar için geçerli olan haddin iki katına kadar olanları, hasılat esaslı vergilendirme usulü kapsamına alma yetkisi verilmiştir.
Bu uygulama 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.
20.3065 Sayılı KDV Kanunun 46. maddesinde yapılan düzenleme ile Maliye Bakanlığı’na, Vergi Usul Kanunu uyarınca işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin KDV ödeme zamanını, beyannamenin verildiği ayı takip eden ikinci ayın sonuna kadar uzatma yetkisi verilmiştir.
Bu uygulama 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Saygılarımızla,
HİSAR DENETİM

İbrahim ÇİFTCİ
Yeminli Mali Müşavir

Sami OKUTAN
S.M. Mali Müşavir

2585 kişi tarafından görüntülenmiştir.

VERGİ SİRKÜLERİ


HİSAR DENETİM


Hisar Denetim, 2004 yılından bu yana faaliyet gösteren, vergi danışmanlığı, yeminli mali müşavirlik, bağımsız denetim ve yönetim danışmanlığı hizmetleri ile muhasebe desteği veren profesyonel bir organizasyondur.

BİZE ULAŞIN

Hisar Denetim

Merkezefendi Mah. Mevlana Cad.Tercüman Sitesi A-2 Blok Kat:8 Daire:34 Cevizlibağ / Zeytinburnu / İstanbul

Tel : 0(212) 679 09 43

Faks : 0(212) 679 09 46

E-Posta : info@hisardenetim.com.tr

SOSYAL MEDYA

© Copyright 2018 Hisar Denetim